29 Kasım 2012 Perşembe

Seçkince açık açık söylemiş Deniz'imiz mitinge gider gibi gideceğim idama...Bundan daha iyi bir görüş ve düşünce olamaz.Şimdi siz konuşuyorsunuz ya TÜRBANA özgürlük ben de diyorum ki ''BAĞİMSİZLİK VE ÖZGÜRLÜK'' ÇOK AĞIR BİR KELİME TÜRKİYE için...Ama sen bunuda kolaylaştırmayı bulursun..Eğer sen ona dinsiz diyorsan bana da dinsiz de..Sen çok iyi biliyorsun ya Din'i..Herkezi din ile sorguluyorsun sanane ister hristiyan olur ister musevi isterse ister sizene...Allah ile kulun arasına sen nasıl girebiliyorsun.Sen burda DİN HOCALIĞI YAPIYORSUN ya ALLAH sana bu yetkiyimi verdi (töbe töbe)..Sen müslümansın tamam eyvallah! Senin gibi zihniyetli insanlar o Denizleri idam eden zihniyetler TANRI DAĞI KADAR TÜRK HIRA DAĞIKADAR MÜSLÜMAN olan zihniyetler değilmidir.Oysa ki onlar ÜLKELERİNİ sevmekten HALKLARIN MUTLULUĞUNU istemekten garı suçu olmayan onlar EMPERYALİZME karşı gencecik yüreklerini ortaya koyan MERT ADAMLAR.Ya onları İDAM eden ZİHNİYETLER..!
önemli olan çok yaşamak değil yaşadığı sürece için de fazla şey yapabilmektir.Çok şey yaptılar bu ülke için canlarini verdiler AŞK olsun..!Emin yaşasaydı demişsin ya müslüman gençlerin çekeceği var diye bende Müslümanın ben ne çekeceğim.Ben müslümanım sen benim yerime nasıl karar verebilirsin.Ben bu yolun bu yola bakışını seviyorum.İnsan ayrımı yapmıyorlar,din,dil ırk vs..ayrımı yok bu yolda insan olmanın yolu var..
Hı sen bu son sözlere dinsizlik ile suçluyor olabilirsin..
"Asılma günü gelip çatınca, o sevdiğim giysilerimi giyeceğim. Postallarımı, parkamı.
Daha cesurum artık.. keske dememek için çabalamıyorum. içimde büyütmüyorum hiçbir şeyi ve kimseye hiç hayatımdan çıkmayacakmış gibi davranmıyorum... gitmek isteyene bir yolda ben çiziyorum... çok umursamıyorum ve çok anlam yüklemiyorum hiç birşeye... giderken 'benle' başlayan cümleleri dinlemiyorum bile.. sadece tek bir cümle söylüyorum..

Her an.

Hep başını alıp gidebilecek kadar cesur,ama hep kalıp savaşacakmış kadar gözüpek olabilmeli...Sessizliği, sese dönüştürebilmeli. Ve sırt çantasını her daim hazır tutmalı insan.Yollarla barışmalı,Yalnızlığa alışmalı...

Kaldırımlar

..


Saçlarının karası,
Akşamın bir ucunda,
Sanki solarcasına;
Üşüyor avucumda..

Susuyor ah susuyor,
Vedalaşırken insan..
Sanki kaçarcasına.
Bakışırken son bir an..

Yıldızlar tutuşabilir,
Gözlerin kamaşabilir,
Sevgilim ne olur gitme;
Yeniden başlanabilir..

Ayrılığın yarası,
Bıçağın kör ağzında,
Sanki dağlarcasına;
Dönüyor omuzumda..

Çürüyor ah çürüyor,
Ömrümüzün ağacı..
Sanki suçlarcasına,
Sesi nasıl da acı..

Yıldızlar tutuşabilir,
Gözlerin kamaşabilir,
Sevgilim ne olur gitme;
Yeniden başlanabilir..

Dersimiz Aşk


Dersimiz Aşk Çünkü, Söylemiştim
Dersimiz Aşk, konular Haydutluk ve Sarışınlık Şimdi şurdan koşsam Akdeniz'e çıkarım Yörükler ve Develer arasından geçerim Üzüm incir ve tütün, üzüm incir ve tütün Dersimiz Aşk çünkü, söylemiştim Oturur bir Güneşle sigaramı yakarım 

Bir Horoz adamıştım on sekizimde Nedense kesmeye üşeniyor insan Şu günlerde ömrüm de bir hayli kısalıyor 

Dersimiz Aşk, konular Barut ve Av Tüfeği Annemiz bizi de elbet bir Gül'de biriktirdi Okullar bitti, Askere gittik ve hemen evlendik Bahçeye bir sığırcık bir de Köpek alıştırdık Serentiler üstünde Biber ve Kırmızı Tarhana Dersimiz Aşk çünkü, söylemiştim Oturduk son gece Balkonda Vişne yedik ve gülüştük 

Süt gibi Gökyüzünden biriki Turna geçiyor Öksürerek yürüyorum bir İkindi yolunda İzliyor beni Gölgem, Çubuğum ve Keçilerim

Kadınım


saçlarının bitmez yolculuğu sırtına sırtının muhalif duruşu dünyaya zihninde her şeyin yerini değiştiren fırtına kaşlarının alnınla olan ortaklığı sıcacık gözlerinden havalanan turnan kirpiklerin sözlerinden yüreğime akan serinlik, elinin gezinen büyüsü saçlarımda paylaşmayı bilgelik sayan felsefen ve ortaçağ karanlığı gibi ardında bıraktığın gölgen annem, kadınım.. 

bir samanlık öyküsü senin ki bir harmanlık aşk hasat zamanı dağ bayır sevgi taşıdı bu yürek bir ömrü hamal etti oğluna kitaba hasret okula hasret mutluluğa hasret sürdü bu ömür elleri nasır, gözleri kömür annem, kadınım.. 

umudun hamalı oldun sen taşıdın yüreğinde, korkuların ardına sığınırken insanlar sen karşı durdun zulmün ortaklığına evlerinde çocuk büyütürken onlar sen kavgayı büyüttün sokaklarda bir gün sorgusuz götürülmesin yoksulluğun bahçesine gömülmesin diye çocuklar annem, kadınım.. 

önce özgürlük demeyi öğrettin bize onsuz neye yarardı tonlarca kelime yoksulluk yoksulluk dedin sonra hangi güzel sözle anlatılabilirdi onun yaşandığı bir ülke annem, kadınım.. 

benim uzun saçlı geniş bakışlı kadınım adından çok kokusunu unutmadığım kadınım ardından çocuk olup ağladığım kadınım yüzü cennet, sırtı cehennem kadınım bir parça ekmek gibi yoksul kadınım bir parça yaşamak kadar yoksul kadınım solum, soluğum, sol yanım annem, kadınım..

Liman Kırıntıları

Bahamalı martılar beni çağırdı, bir ikinci bahar gecesi Yalan söyledim, yırtık blucinli tayfalara, Seni sevmediğimi söyledim. Oysa rıhtımlar en şarkılı dalgalarla yıkanıyordu, Midye kabuklarında sakladım gözyaşlarımı; Hastaydım, kırık kötümser bir öksürük yapışmıştı boğazıma Seni unutmak gerekiyordu...... Bahamalı martılar beni çağırdı, bir ikinci bahar gecesi, İskele fenerlerinin altında oturup seni bekledim sevgilim Ellerim ıslaktı,gözlerim ıslaktı Gelip caydırabilirdin beni gitmekten Oturup sigara içer,anlaşabilirdik.. Sana tapacağım yalan değildi benim olursan Seni seviyordum,seni istiyordum......  Bahamalı martılar beni çağırdı, bir ikinci bahar gecesi Filler gibi içtim liman meyhanelerinde; seni unutmak için içtim.. Senin sokağında geceler yıldızsızdı, senin sokağında gece yağmur yağıyordu Ben zayıftım,çabuk ıslanıyordum Bana sevmek yaramıyordu, ben sevilemiyordum... Bahamalı martılar beni çağırdı, bir ikinci bahar gecesi Sana bırakacağım bu kentin üç semtinde üç damla gözyaşı döktüm, Birincisi seni ilk gördüğüm yerdi, ikincisi seni ilk öptüğüm yerdi Üçüncüsü..... söylemeye dilim varmıyor, üçüncüsü bana git dediğin yerdi İşte bu mısraları orda karalıyorum; işte demir aldı şilebimiz, Gidiyor,gidiyor,gidiyorum........

GEÇİT YOK !

Geçit yok.. İsyan var emperyalizme karşı.. Yetti artık yetti ! Atılan bombaların bir hesabı olacak yetti artık yetti.. Bombalanan insanlarımız adına haykırıyoruz bir kez daha KATİL AMERİKA ! Geçit Yok Amerika ! Buralarda biz varız biz ! Biz varken geçit yok Amerika. Bombalanan insanlar varsa bunun bir hesabı olacaktır. Sömürü işgal varsa kurtuluş savaşı olcaktır. Biz HALKIZ ! Hıncımız Bağdatta yanan çocukların acısı kadar büyüktür. Suçlu mu? Suçlu Emperyalist AMERİKA ! Gereği düşünüldü. Bağdatta yanan çocuklara karşı ne kadar acımasızlarsa bizde o kovboylara o kadar acımasız. Buralarda biz varsak GEÇİT YOK !

Türkiye'de yıldızlar..

Demir parmaklıklar arasından,
Gökten yıldızlar zindana bakarlar.
Ah! Türkiye'de yıldızlar bile
Parmaklıklar arasından bakar..

Yüzün iyilik elçisi


rüzgara kılıç kuşanan saçların 
uzun bir hasretlikten yeni dönmüş 
alnının ortasında bitişiyor kaşların 
gözlerinde dünyayı kavrayan sarmaşık 
ağzın zihninin nakliyesi 
suratının ortasında bir isyan burnun 
balkondan sarkan meraklı bir çocuk kulakların 
boynunu kesen kılıcı aklının 
yüreğinin kar etmeyen kalkanı. 

ger kaşlarının yayını 
sapla kirpiğin okunu yüreğime 
bırak gözlerinde öleyim 
söyleyemediğin sözler gibi 
ağzına gömsünler beni 
burnun mezar taşım. 

kadın adları mezarlığı yüreğim 
onlara okunmuş bir dua mısralarım 
hepsini birbirinden çok sevdim ama 
annemdi beni terk etmeyen tek kadınım..