saçlarının bitmez yolculuğu sırtına sırtının muhalif duruşu dünyaya zihninde her şeyin yerini değiştiren fırtına kaşlarının alnınla olan ortaklığı sıcacık gözlerinden havalanan turnan kirpiklerin sözlerinden yüreğime akan serinlik, elinin gezinen büyüsü saçlarımda paylaşmayı bilgelik sayan felsefen ve ortaçağ karanlığı gibi ardında bıraktığın gölgen annem, kadınım..
bir samanlık öyküsü senin ki bir harmanlık aşk hasat zamanı dağ bayır sevgi taşıdı bu yürek bir ömrü hamal etti oğluna kitaba hasret okula hasret mutluluğa hasret sürdü bu ömür elleri nasır, gözleri kömür annem, kadınım..
umudun hamalı oldun sen taşıdın yüreğinde, korkuların ardına sığınırken insanlar sen karşı durdun zulmün ortaklığına evlerinde çocuk büyütürken onlar sen kavgayı büyüttün sokaklarda bir gün sorgusuz götürülmesin yoksulluğun bahçesine gömülmesin diye çocuklar annem, kadınım..
önce özgürlük demeyi öğrettin bize onsuz neye yarardı tonlarca kelime yoksulluk yoksulluk dedin sonra hangi güzel sözle anlatılabilirdi onun yaşandığı bir ülke annem, kadınım..
benim uzun saçlı geniş bakışlı kadınım adından çok kokusunu unutmadığım kadınım ardından çocuk olup ağladığım kadınım yüzü cennet, sırtı cehennem kadınım bir parça ekmek gibi yoksul kadınım bir parça yaşamak kadar yoksul kadınım solum, soluğum, sol yanım annem, kadınım..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder