4 Ağustos 2013 Pazar

Aşk

Aşkın zamanı da yoktur. 
Herhangi bir yerde, herhangi bir zaman diliminde, her halükârda ve hep hazırlıksız yakalar sizi... 
Evli olmanız ya da bir ayrılığın taze yaralarını kurutmaya çalışmanız, bağlılıktan korkmanız, ailenizden çekinmeniz, hatta sevilenin hapse girmesi bile onun hiç mi hiç umurunda değildir. 
O yüzden aşk bazen, bütün bunlara dayanabilme yetiniz, tek başınıza karşı gelebilme yürekliliğinizdir. 
Bazen de yepyeni hayata geçebilmenizin tek yolu!

Aşkın ne zaman gelebileceği belli olmadığı gibi, ne zaman gideceği de belli değildir. 
Fazla vakti yoktur bazen, uzun süre beklemeye ve bekletilmeye tahammülü de yoktur. 
Deliler gibi seviyorsanız, bir başka göze bakmaya, bir başka tene dokunmaya tahammülü öylesine zordur ki aşkın.. 
Ama seviyorum deyip aslında sadece ve sadece kendini kandıranlar içinde bir o kadar kolay..!

Aşktan kaçmayın ve aşktan değil, aşkın kaçmasından korkun. 
Doğruluğuna, yanlışlığına bakmadan sonuna kadar savunun aşkınızı!

Hayat kocaman bir yalansa madem...
O zaman bu kadar sahteliğin içinde doğru olan tek güzellik SEVMEKTİR!

Evet...
Aşk hayata karşı işlenilen "en doğru suç ortaklığıdır"...
Gerçek aşk cesaret ister, kocaman bir "yürek" ister...

Evet...
Aşk hayatın tekdüzeliğine, bütün sıradanlığına en "soylu" başkaldırıdır!

Evet...
Ondan korkup kaçmak gerçek sevene, seviyorum diyene yakışmaz!
Gerçek aşk, cinselliği karşınızdaki ile herhangi bir şekilde tadıp, doyuma ulaştığınızda, onu inkâr etmek demekte değildir...

Unutmayın ki;
Gerçek aşk zor olandır...
Gerçek aşk bekleyendir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder